Futbolcu Umut Nayir: Kiralık çarkınızla bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz.
Süper Lig takımlarından Ümraniyespor’da forma giyen forvet oyuncusu Umut Nayir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından kayıplar verdi. yaşam ve yetersiz arama ve kurtarma çabaları bildirildi. kalmak için tepki gösterdi
‘ÖFKEMİ DÜŞÜREMİYORUM’
29 yaşındaki futbolcu, 2020 yılında yaşanan İzmir Depremi ile ilgili yaptığı paylaşıma atıfta bulunarak, “Bu tweetlerin üzerinden 3 yıl geçti. Nerede olduğumuz belli. Öfkemi bastıramıyorum. Kendimi masum hissedemiyorum. .”
İşte Nayir’in o paylaşımları:
“Belki daha fazla sorgulasaydık, sesimizi yükseltseydik acaba bir şeye engel olabilir miydik diye düşünürken buluyorum kendimizi. İşin en acı tarafı ben bunları düşünürken resmi olarak sorumluluğu taşıyanların bunu öngörülemez bir durumda yansıtması. en ufak bir utanç.
Bilimden, sanattan, liyakatten, profesyonellikten ve iş ahlakından uzak bir yönetim anlayışı ile tüm branşlarda her türlü felakete karşı masallar ve düşmanlar yaratmak. Benden değilse de bu zulümden, düşmanlıktan bıktım. Önyargılı, birbirini dinlemekten bile aciz, sorgulamayan, ses çıkaramayan, haksızlığa hukuksuzluğa hayır diyen sistemden ben de zarar görmeyeyim. Gücü eline alan; İktidardan muhalefete kendi rant çarkınızla bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz.
Hiçbir alanda kalitenin önemsenmediği ülkemde herkes gelip bizi kurtaracak bir kahraman arıyor. Ben bir kahraman istemiyorum. Ben fikir sahibi istemiyorum. Sorumlu ve dürüst, partisi, inancı, ırkı ne olursa olsun, alanında uzmanlaşmış, yetkin kişilerin gerekli görevlerin başında olmasını istiyorum. Bunu anlayan bir ülke istiyorum. Farkında olmanın yeterli olmadığını anlayan ve bunu gerçekleştirmek için peşinden koşan bir toplum istiyorum.
İnsanlara değil, işin gereklerine dayanan, bunu pratik akıl değil, kanunsuzluk olarak gören adil, vicdanlı bir toplum istiyorum. İstiyorum, istiyoruz… Bu bir itiraf mı yoksa vicdanımı rahatlatmak mı bilmiyorum ama gerçekten çok yoruldum. Dışımızda gelişen birçok sorunu keder olarak taşımaktan ve çözüm bulamamaktan, yardım edememekten, umutsuzluğa kapılmaktan ve o çaresizliğin altında ezilmekten yoruldum.
Belki bir tedavisi vardır ve umarım bu tedaviyi gerçekleştirmek için çok geç değildir. Bu dayanışma ruhunun sağlıklı yarınların oluşmasında mihenk taşı olmasını temenni ediyorum.” (HABER MERKEZİ)